2 Ağustos 2025 Cumartesi

Khaos (Boşluk)...

 

    

        Antik Yunan edebiyatının önemli şairlerinden Hesiodos'un en ünlü eserlerinden biri 'Theogonia' destanında tanrıların doğuşunu ve kökenini anlatır. Hesiodos bu eserinde, dünyanın nasıl oluştuğunu, tanrıların doğuşu ve tanrıların arasındaki ilişkiyi anlatır.

    Hesiodos’un Theogonia destanında verdiği bilgilere göre tanrıların yaratılışı, Khaos (Boşluk) ile başlamaktadır. Bu Khaos’dan ilk olarak Gaia (Toprak/Yer) ortaya çıkmış sonra bütün varlıkları kendine çeken, sevginin temeli Eros (Aşk) doğmuştur. Devamında Khaos’dan yerin karanlığı Erebos ile Nyks (Gece) meydana gelmiştir. Gaia kendine eşit olan Uranos’u (Gökyüzü) doğurmuştur. Ondan sonra Gaia yüksek dağları ve ahenkli dalgaları olan Pontos’u(Deniz) meydana getirmiştir.

 



16 Temmuz 2025 Çarşamba

Hayatın sürprizleri...

                          

            Kalem yazar tükenir, kader yazar tükenmez... demiş Şehrazat 'Aynen Öyle' parçasının bir bölümünde... 
            Bu aralar ne kadar içime işleyen bir söz oldu bu. Oysa ki 2008 yılında yazılmış ve Ajda Pekkan'dan da ara ara dinliyorum. 
            Hayat, siz planlar yaparken karşınıza çıkanlardan ibaretmiş gerçekten...
            26 yıllık bir geçmiş yeniden tazelendi. Bu fotoğraflar o günün anısına...
            26 yıl... dile kolay 26 yıl...
            Çeyrek asır + 1 yıl
            312 ay,
            9442 gün,
            226.608 saat...

            Oysa ki tıpkı dün gibi...



    9 - 10 Temmuz 2025 

3 Kasım 2023 Cuma

Ey Sevgili...


Ey sevgili…

Heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel..!

Huzur bulacağın kıyılarım senindir…

Umutların solar kurur da su bulamazsan…

Beraber sulayalım gözyaşlarım senindir…

Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al..!

Kanatlarım senindir…

Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir…

Hz.Mevlana (Ey Sevgili)

3 Temmuz 2023 Pazartesi

İçten gelen güç...

 

Yumurta dıştan bir güçle kırılırsa yaşam son bulur. İçten bir güçle kırılırsa yaşam başlar. Zira sahih dönüşümler hep içten gelir...

İbni Rüşd


22 Aralık 2022 Perşembe

HİÇ...

 

Hiç bir insani unutmak, bir insandan vazgeçmek, bir insani hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mi hiç? Hani ölmüş gibi, hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi, her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi. Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek, ama ölmüş gibi ulaşılmaz olması artık o insanın sana, ne kadar katlanılmaz bir gerçek değil mi sen hala bu kadar sevgili iken? Özlemek, bu kadar özlemek, etini kemiğini yakarcasına özlemek... çok kötü değil mi? Bu kadar özleyip onu görememek, ona dokunamamak, onu işitememek, artık sonunun "Pi" hali değil mi? Biliyorsun değil mi? Ne kadar umutsuz bir arayıştır o, kalabalık caddede geçen binlerce yüze bakmak belki bir kez daha görebilmek için o yüzü, belki biraz önce geçti bu kaldırımdan diye düşünmek, belki su an arkamda yürüyen insanların içinde bir yerde demek, belki su an üzerimdedir gözleri diye paranoyalar yasamak ne zordur değil mi? Ne kadar eritir insani fark etmeden. Sende biliyorsun değil mi bunları? Bir sinema koltuğunda sende iki kişi gibi oturdun mu hiç? Hiç iki kişi gibi zevk aldın mi bir konserden yalnız başına. Güzel bir kafe keşfettiğinde, güzel bir film seyrettiğinde, güzel bir şarkı dinlediğinde güzellikleri oranında eksik kaldıklarını hissettin mi paylaşamadığın için onunla. Bir barın kalabalığında hiç yarım vücudunla sallandın mı ortada? Hiç iki kişilik beyninle yarım insan olabildin mi? Baktığında aynana sadece yüzünün bir yarısını gördüğün oldu mu hiç? Sana hayatındaki en büyük yoksunluğu yasatandan nefret edemediğin zamanlar oldu mu hiç? Gözünün içine baka baka kolunu bacağını kesen bir İnsanın yüzüne sevgi dolu bir gülümseme ile bakabildiğin zamanlar oldu mu hiç? Hayatta inandığın bütün değerlerini altüst eden birisine ask şiirleri yazabildin mi? Onu içinde korumanın seni yok etmek olduğu zamanlara feda oldun mu hiç? İçinde ağlayan çocuğa umut şarkıları söyleyemediğin özlemini, susuzluğunu, açlığını gideremediğin zamanlar oldu mu hiç? Kanayan yarasını gördüğün ama merhem olamadığın zamanlar. Gücünün, hani o tanrısal gücünün bir çocuğun ağlamasını susturamayacak kadar olduğunu gördüğün zamanlar oldu mu hiç? Hiiiiiiiç.... Hiiç... hiç... bir hiç...

Khaos (Boşluk)...

                 Antik Yunan edebiyatının önemli şairlerinden Hesiodos 'un en ünlü eserlerinden biri 'Theogonia' destanında tanr...